7 Ekim 2020 Çarşamba

Birtakım Gelişmeler

 En son sanırım mezun olduğumun ve ertesi gün AYT 'ye hazırlanacağımın bilgisini vermiştim. Ve KPSS'ye girmemiştim. 

AYT'den çıktım. Hazırlık okumak için - yine ailemin sınırlaması ile- Ankara'da ingilizce eğitiminin iyi olduğunu düşündüğüm birkaç okulun çeşitli bölümlerini yazdım. Yazdığım bölümlerden bazıları zorunlu ingilizce hazırlık programına sahipti, bazıları isteğe bağlı ve kontenjanlarla sınırlıydı. Zorunlu olanları tutturamadım. İsteğe bağlı olanlardan biri tuttu ve hazırlık okuyabileceğim diye sevinirken kontenjanlar yetmediği için doğrudan 1. sınıftan başlatıldım. Canım şansım. Şu an İletişim Bilimleri bölümü 1. sınıf öğrencisiyim. 

İşsizim. bir öz geçmiş hazırladım ve onunla birkaç yere başvurdum ama olumlu geri dönüş alamadım. Öz geçmişimi tekrar düzenliyorum.

KPSS kötüydü. Verilen emeklere saçılan paralar yazık oldu diyebilirim. Bir sonraki sınav 2 yıl sonra. Teşekkürler.

Pandeminin güzelliklerindee faydalanarak online verilebilen bir Aile Danışmanlığı eğitimine kaydoldum. Fena gitmiyor. Verilen modülleri bilgisayardan okuması yoruyor.Çıktılarını almam lazım. Ocak 'ta sınavı var.

Yeni bölümümün dersleri bu hafta başladı. Klasik her bölümde olan derslere ek Sosyoloji 1, Siyaset Bilimi, Kültür Tarihi, Sözlü ve Yazılı Anlatım Teknikleri gibi derslerimiz var. Eh diyeyim. İlk hafta olduğu için çoğuna giriş bile yapılmadı. 

Bugün komşumuzda çay içerken iş mevzusu açıldı. Sanırım onlarda benim için iş arayışına girdi. Bir miktar mutlu edici bir miktar üzücü. 

Sanırım gelişmeler bu kadar. yakın zamanda görüşmek umuduyla.


21 Nisan 2019 Pazar

Günlerden bir gün.

Uzuuun zamandır Arapça dersleri aldığım yerin karşısındaki kitap kafeye uğramıyordum. Bugün harçlığımın son demlerini daha iyi değerlendirebileceğim bir yer bulamadığım için ve wifi olduğu için kafeye geldim. Seviyorum burayı. Hatta  bu yazı size ya da oraya bi yere ulaşıyorsa buranın interneti sayesinde. Neyse.Azalan harçlığım ve azalan internetimle beraber her anlamda bir kemer sıkma politikasına girdim. Elden çıkartmak istediğim kitapları Adilhan İş Hanı' nda bir yere sattım. telefondan instayı netflixi youtube u ve bana internet harcatacak bilumum uygulamaları kaldırdım. Burada internete kavuşunca ilk işim netflixi tekrar indirmek oldu o ayrı.
saat beşte Arapça dersim başlıyor. Geçen hafta gitmedim ama bizimkiler gittim sanıyor. Kendime iyi bir çalışma programı çıkarmam gerekiyor. Ders aldığım yerden memnunum ama çalışmadığım için okumayı beceremiyorum. Haliyle diğerleri de sekteye uğruyor. Haftaya hafta sonu annemler geliyor bu yüzden çalışamam. Sabahları erken kalkma eylemini gerçekleştirebilsem bir haftada toparlarım aslında şu okuma işini.
---
Kendini bulmaya çalışmak uzun bir süreç. Ben de aha şimdi oldu aha olacak derken başa döndüğümü hissediyorum ama bu hislere alıştım sanırım. 30 dan önce olabildiğince diyelim o zaman. kırmadan kırılmadan mümkünse.
-----
İnternetim azaldığı için çok internet yemeyen şeylere yöneldim. Acaba nedir nedir? Blog okumak. Blog okumanın nasıl bir haz verdiğini unutmuşum ve tabii yazmanın da. yazmak zor geliyor şu an için. Geçmişimi unutmak isterdim. Şu sıralarsa özlem duyuyorum ona. Geçmişi her yönüyle kabul etmek. Benlik saygısı yüksek insanların yapabileceği bir şey diyorlar. Eh.

18 Mart 2019 Pazartesi

Yazmaya yabancılaşmak diye bir şey var. Kişinin yazdıklarının yan etkisi olarak tiksinti ve mide bulantısı başlar. Kelimeler sıralarını şaşırır ve devrik  olmanın kusursuzluğunu taşıyamazlar. Her noktalama işareti büyük imalarda bulunur. Büyük büyük konuşur. İyi hissetmiyorum hafif bir tiksinti midemden ruhumdan bedenimin dışına doğru ilerliyor ama bu yazmaya yabancılaşmamdan değil. İşin kötüsü yabancılaştığım yazma eyleminden medet umuyorum bu bulantının tiksintinin uzaklaşması için.
----
Şimdi neyi anlatayım nasıl anlatayım. Büyütülecek bir şey yok. -Hayır belki de var.- Yazsam rahatlamıycam. -Evet rahatlamıycam-

15 Şubat 2019 Cuma

Biraz odamı topladım. Merve ile bir yere oturup sohbet ettik.
okul bittikten sonra yüksek lisansla uğraşıp o iki sene süresince Arapça öğrenimine zaman ayırabilir ve göçmenlerle ilgili iş bulabilirim. Gerçi göçmen alanında en az bir yabancı dil istiyorlar. yüksek lisans dersleri genellikle akşamları oluyor. gündüzleri çalışabilirim. Ne istediğimi bilmiyorum. ama öyle ya da böyle ortasında ya da kıyısında bir yoldayım.En azından yürürken birkaç seçim yapabilirim.düz yolun neresinde ne seçimi yapacaksam artık.
Kpss ya da Ales için paragraf çözmeye matematik çalışmaya şimdi başlasam. Sabah erken kalktığımda ne yapacağım derdi de olmaz. Evet bunu kafama takıyorum.

14 Şubat 2019 Perşembe

Saat 02.04 . tatilimin son günleri. arkada Karsu çalıyor.  Şu iş olmadı çünkü ben isteklerinin peşinden koşmayan biriyim. İnşallah isteklerimin peşinden koşmayı öğrenirim. Bu belki çok küçük bir şey değildi ama daha büyük kayıplar daha çok sarsacaktır.

Stajı özlemedim. Orada eskisi kadar mutlu değilim sebebi nasıl davranacağımı kestiremem sanırım. Bir diğer sorunum da bir yeri bir süre dibine kadar sevdikten sonra dibine kadar soğuyorum yine.
Okulu özledim. Daha doğrusu o tempoyu  sabah kalkmayı, ağacın dibine attığım hırkanın üstüne oturmayı...
Alttan derslerim yüzünden seçmeli dersi alamadım ama bizimkiler bilmiyor. Birinci dönemde aynı şey oldu neyse ki alttaki dersleri temizledim de  güz dönemi sadece alttan bir dersim olacak.
 Şarj aletim bozuldu. yeni şarj aleti almam lazım ve bireysel emekliliği yatırmalıyım. Yani aldığım karara göre bana verilen harçlığın beşte üçünü harcayıp gerisini ayıracağım. Tabii başarabilirsem. ufak bir hesapla hazirana kadar benim için büyük  memur bir ailenin mutfak masrafları için eh iştelik bir meblağ birikmiş olur sanırım.

Aldığım birçok karar var ve bu kararların diğer kararlardan farklı olması için gerçekleşmesi gereken tek şey bu kararlara uymam. Değişim istiyorum. Ama dedim ya isteklerimin peşinden koşmam genelde. Keşke kendimi şaşırtsam ve isteklerimle beraber gelen motivasyonu bu kadar çabuk kaybetmesem.

İçimde inanılmaz bir alışveriş yapma dürtüsü var. Birkaç yıl öncesine kadar bu kadar derin bir istek hissetmemiştim. Aslında bu arzu tam olarak ne zaman ortaya çıktı bilmiyorum. Muhtemelen para  biriktiremiycem bile. ay sonunda biten para direk kıyafete gidecekmiş gibi bir his var içimde.

Kilo da aldım. Ben kilo verene kadar fakir ama gururlu gibi şişman ama mutluydum. Kilo verdikten sonra almaya korkar oldum. Bir süre sonra korkularımın üstüne gittim ve yedim yedim yedim. Şimdi hiç kilo vermemiş halime  çeyrek kaldı. 

5 Şubat 2019 Salı


Merhaba.
Bundan yaklaşık bir hafta önce unisbul.com dan başvurduğum bir içerik yazarlığı ilanına başvurdum. ve yaklaşık bir haftadır deneme süreci için yazmam gereken bir denemem var ama başlamadım daha ve yarın son.
-----------
Bugün annemin iş çıkışı toplantısı olduğu için babam abim ve ben dışarıda yiyeceğiz.Biraz bıyık sakal işleriyle mi uğraşsam?
-----------
Bir heves html öğrenmeye giriştim ama her işimde olduğu gibi iki gün devam etti. Bakalım erasmus çalışmalarına ne zaman devam edicem ve bilgisayardaki html programını fark edecek miyim.
-------
Tatilimin çoğunu yedim. geri kalanını dolu dolu geçirmek istiyorum. Gerçi gerçekten istesem bir icraatte bulunurdum sanırım. O zaman gerçekten istemiyorum demek ki.
-------
 O zaman kendime bir çeki düzen vereyim. Hadi görüşürüz.

20 Ocak 2019 Pazar


Blogda yayımlamak için çektiğim fotoğraflara bakıyordum. Ve bakarken rahatsız oldum. Her şeyi abartmışım ne kadar büyük hissetmişim. Bu ben miyim dedirtti bana . ve bu bensem kendimden hoşlanmadım. bir zar  varmış etrafımda. ve ben bu zarın içinden bakıyormuşum her şeye ve onunla yorumluyormuşum. yanılgıya düşmek böyle bir şey sanırım. bazı şeyleri fark etmek zaman alıyor ve bu farkındalığı devam ettirebilmek ise çok daha zor.
----
Tatilim başladı ama bütler peşimi bırakmıyor. alttan kalan derslerle cebelleşiyorum. Matematik gölgem oldu takip ediyor beni. Şu dersi versem de kurtulsam.
----
Tatil planlarım var ama planlara uymak kolay değil. galiba planlı yaşamak bana göre değil. Gelişine yaşamak daha heyecanlı. Son dakikaya kalan ödevleri yaparken gelen ilham öyle hoş bir his bırakıyor ki :D
----

16 Ocak 2019 Çarşamba

Kitapça köşesinden.

Merhaba
Yazacak bir şeyler bulması bu kadar zor olmamalı. Bu sıralar Lettmess diye bir uygulama var orada takılıyorum. Tanımadığın birinden mektup alıyorsun ve mektup yazıyorsun ama tam mektup değil de mailleşmek gibi.  Mesaj sitedeki mesaj kutuna düşüyor. Eh arada yazsam da şimdilik çok sardığını söyleyemeyeceğim. Bundan sonra buraya yazacaklarımı önce bir Word dosyasına yazmaya karar verdim. Daha az yazım yanlışı.  Benim için yarı yıl tatili başlamak üzere. Tabi yine büte kaldığım ya da muhtemelen kalacağım idsç yi ve matematiği saymazsak.  Bir yandan da Erasmusa hazırlanmak istiyorum bir an önce bu yazıyı yazıp olgunlara uçmalı.  Hakkımda hayırlısı. Alttan dersim olmasa daha tatlı olabilir tabi. Çünkü erasmusa gidersem alttan kalan dersimi okutamama ihtimalim var.
İnsanların siniri bozduğum düşünceleri tekrar üşüştü. Bazen o kadar eminim ki. Ama bazen de çok güzel ters köşe oluyorum. İyi ki oluyorum.
Herkesin yaptığı gibi yeni yılda yeni kararlar aldım ve bu kararları uygulamaya yarı yıl tatilimde başlayacağım ve bu beni biraz heyecanlandırıyor. Belki de kendimi motive etmek adına birkaç günde bir buraya gelir ve buraya rapor veririm. Artık kalkmalıyım. 15.00 ‘da da  sınavım var. Tekrar karşılaşana kadar hoşça kal.

24 Aralık 2018 Pazartesi

Bu yazı aslında bitmiş olan bir hoşlantının  tekrar yaşam belirtisi göstermesiyle ilgili. Şöyle ki kafam karışıktı ve o süreçte ne hikmetse bu kişiye -kendisine domates  diycem- ilgimi yitirdim. ya da nasıl oldu bilmiyorum bastırdım. gördüğümde umursamıyor heyacanlanmıyordum. Nasıl oldu bilmiyorum ama tekrar içim pıtırdamaya başladı. bi sevindiriklik ve nihihihi şeklinde dublajını yapabileceğim gülümsemeler nüksetti. Ve buraya yazmak istedim. öhm. domates staj yaptığım yerdeki inklardan biri ancak bu sondaki a arkadaş anlamına geliyor. aynı yerden servise biniyoruz. ve kendisi domates. yok kilolu değil. sanırım bu hoşlantının nüksü sesini duymamla gerçekleşti. duysam ahanda bu onun sesi diyemem ama şivesi mi demeli bilmiyorum.... angara bebesi işte. nihihihi.  sonuç olarak bugün gördüğüm de heyecanlandım. ama nedeeeen. Ve bir ihtimal ondan etkilendiğimi fark etmiş olabilir mi ?  Farkettiyse de herhalde b*kunu çıkarmaz. ne yani herkese söyleyip kıhkıhkıh yapacak değil ya. di mi. amaaaan. neyse. yazılacak görüşme ve günlük raporlarım var.

18 Aralık 2018 Salı

Bu yazı verdiğim mamayı yemeyen kedilere ithaf edilmiştir.


Şu an Kitapça'da ara ara dökülen sarı yaprakların altında kuşburnulu oraletimi içerek bunu yazıyorum.Bir şeyler oluyor sanki ama yanımdan geçip gidiyor. bana da çok dokunmuyor gibi. Kendime verdiğim değişme sözünü düşünüyorum. keşke biraz daha açık yazsaydım. olsun değişim değişimdir yeter ki olumlu olsun diye düşünüyorum. Şu yazıyı yazmayı bitireyim ingilizce çalışacağım. yani sanırım.
----
şu erasmusu ciddi düşünüyorum. hayırlısıyla bir başlasaydım çalışmalara. bana iyi gelecek bence. yine de beklentiyi çok yüksek tutmamalı.
----
stajım şöyle güzel böyle seviyorum dedikçe bir şeyleri yanlış yapıyorum sanırım. biraz önce Kitapça'daki kedilerden birine mama verdim ama tınmadı. sevdiğimde mızıklıyolar diye mama aldım çantamda bir kiloluk mamayla dolaşıyorum ama yemiyorlar. bu beni üzüyor. T_T
 keşke biraz yeseler. gıcık kediler.mamayı kokladı ama yemiyor. arkasını döndü ve gitti. peh.
----

şimdiye kadar 4 kez fal baktırdım en çok çıkan şey bizimkilerin eline para geçeceği ve benden kıdemce üstün birinin bir konuda bana yardımcı olacağı. fala inanma falsız kalma.
aklım hala kedide. niye yemiylar yaa. bayat mı acaba? açık mama almıştım.
----
poğf. eskiden de yazcaak konu bulamazdım. saçmalardım. hatta ilk blogumun adı sırf bu yüzden saçmalarkeneydi. anılaar anılaar..
----
Bazen insanlar benimle dalga geçiyormuş ya da arkamdan konuşuyormuş gibi geliyor. bu bi hayli tanıdık çünkü staj yerimde gelenlere doldurduğumuz formda psikoz kısmında yer alanlardan bunlar. İnşallah bi sıkıntı yoktur.
----
Mektup arkadaşı edinmenin yollarını okudum dün. insanın hemen kağıt kalem alıp yazası geliyor. Kuzenimle bu konuda konuştuk. bakalım önce yerli mektupdaşlarla başlıycaz muhtemelen.
----
oo iyiymiş bu iki satır yaz çizgi çek işi. çok yazmışım gibi hissettiriyor. Ve kedi. çık kafamdan artık.

10 Aralık 2018 Pazartesi

Aldık mı gazı?

bu yazıyı eeen eski bloggerdaşımın yazısından gelerek yazıyorum. çok gaza getiren bir yazı değildi. ama buraya bir ay sonrası için randevu veriyorum.  bir ay sonra düzelticem.
-kalp kırmak yok
- kafa ütülemek yok
- insanları mutlu etmek var.
- işlerinin hepsini ciddiye alarak yapmak var
- bir şeyleri değiştirmek ve ben değiştirdim yaptım başardım diyebilmek var.
-yol almak var
-haritayı çizmek var
-pes etmemek var.
-yolu katederken çantandakini bilmek var.

Birtakım Gelişmeler

 En son sanırım mezun olduğumun ve ertesi gün AYT 'ye hazırlanacağımın bilgisini vermiştim. Ve KPSS'ye girmemiştim.  AYT'den çık...